SUSMAK’ÇA
…Erken paydosların çığlarını çınlattın bana..
Adın ardımdı hep?
Yada SUSMAK’ÇA yeni bir dil,yeni bir lehçe,yeni bir şive miydi?
Artık,aynı lisanın farklı aksanlarıyız seninle..
Sesinle türeyen her şey Sus,
Dilinde üreyenler Sessizlik,
Adına yürüyenler adının anlamı değil,
Adının susulmuşluğuna Süs..
Artık,
Aynılık ‘daima’sında ‘asla’ bir aşkın ayrılığını yaşıyoruz seninle..
Aylarca,
Yıllarca,
Sonrasız bir şimdi’nin konuşulmuşluğuna icab eden ne varsa,
Sen yoksun orda..
Duymadım seni,
Duymadım..
Duymadan geldim,
Seni duymamazlıktan..
İçimde ne kadar “SEN” varsa, Bir bir uğurladım..